21 Mayıs 2014 Çarşamba

Tablonun Sihirli Dokunuşu


Cumartesi günü, eğlence günüdür. Tüm haftanın yorgunluğunun, üzerinden atılacağı, tüm gece dışarda olup arkadaşlar ile doyası eğlenip, muhabbetin edileceği gündür. Cuma günü daha iş çıkışı olmadan önce, her şey cep telefonları üzerinden planlanmaya başlar. Arkadaşlar whatsapp üzerinden  ortak bir gurup açarak, ‘’ bu hafta ne yapıyoruz ? ‘’ diye, başlayan muhabbet, iş çıkışına kadar, ancak kararlaştırılır. Birisi der; bu hafta balık tutmaya gidelim, başka birisi; hayır ! Ne balığı, bu hafta bize gelip, bizde toplanalım, der. Herkes bütün fikirlerini ortaya dökerek, herkese uygun bir şekilde en sonunda, karar verilir.

Bizde her hafta, yukarıda yaşanan sürecin aynısı yaşanmakta olup, her hafta cumartesi günü ne yapılacağının sancısı çekilir. Neyse ki, bu hafta fazla uzatılmadan, Taksim ‘de bir barda eğlenilmeye karar verildi. Ben daha önce arkadaşlarım ile bar gittiğim için, mekanın çok keyifli ve rahat olduğunu biliyorum. Bu yüzden, mekanı teklif eden arkadaşıma, bende destek verince, herkeste gitmeye karar verdi.


Barın içerideki havası, diğer barlarda olduğu gibi basık, havasız ve kalabalık değil. İçerisi çok güzel lambader ışıkları ile aydınlatılarak, hafif jaz müzikler çalınması  ve duvarlarında bir sürü, ünlü sanatçının tablosunun yer alması, mekanın çok güzel bir havasının olmasını sağlamış. Gerçi tabloların bir yeri bu kadar güzel değiştireceğini, hiç düşünmezdim. Ama gerçekten de, ünlü ressamların tabloları ile çok güzel bir hava oluşturmuşlar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder