Daha, Az Günday

Hakan Günday, Türkiye edebiyatının son dönemdeki en önemli yazarlarından birisi. Üniversiteye devam ederken bir anda yazmaya karar vererek oluşturduğu ilk romanı Kinyas ve Kayra ile edebiyat dünyasına adım atan Günday, kendisine özel bir kemik okuyucu kitlesi yarattı. Sonrasında gelen Zargana, Piç, Malafa, Azil, Ziyan ve Az kitaplarıyla da çizgisini sürdüren Günday, okuyucu kitlesini sürekli tatmin etmeyi başardı. Her kitabında konu bakımından birbirini aşan hikayelerle karşımıza çıkan yazarın dili ve üslubu ise hep aynı güçlüğünü korudu.

Ekim ayında yeni kitabı Daha'yı piyasaya sürdü Hakan Günday. Daha için ilk bakışta söylenebilecek şey, Günday kitapları arasında en fazla reklamı yapılan kitabı olduğudur. Kitap çıkmadan 1 ay öncesinden başlayan afişleri metro istasyonlarında bol bol gördük. Bu durum, yazarın kemik kitlesini biraz sinirlendirdi. Nedeni ise bu kitlenin, reklam yaparak Hakan Günday'ın 'Mainstream' hale gelmeye çalışmasını düşünmeleriydi. Son yıllarda -Yazarın kendisi bu tanımlamayı yanlış bulsa da- 'Yeraltı Edebiyatı' olarak anılan türün en büyük temsilcilerinden biri olması nedeniyle bu tarz reklam çalışmaları Hakan Günday'ın imajına biraz ters düştü.

Kitap çıkmadan önce ön sipariş verdim ve çıktığı gün elime geldi. 2 günde bitirdim. Kitabın bende yarattığı en büyük etki "Alelacelelik"ti açıkçası. Yazar hikayenin içinde o kadar daldan dala atlayıp parçaları o kadar özensiz bağlıyor ki, bir bölümün sonunda "Eeee, neden bu oldu o zaman" diyorsunuz. Sandalye ya da yatak fiyat ve modelleri bile daha alakalı ayrıntılar gibi dururdu romanda. Yine de kitapta o klasik Hakan Günday tavrını ve sertliğini bulmanız mümkün. Kitabı kokluyorsunuz yine. Bu yüzden ne olursa olsun tavsiye ediyorum, Daha'yı.