19 Eylül 2013 Perşembe
Ceza Sahası Yalnızlığı
"Futbol borsada değil, arsada güzel."
Bu sözlerin sahibi, Galatasaray ve milli takımın eski futbolcusu Metin Kurt'a ait.
Futbola, ailesinin maddi durumuna katkı sağlamak için İstanbul'daki amatör klüplerde başlayan Metin Kurt, Altay'a transfer olarak ilk profesyonel anlaşmasını imzalar. O sıralar profesyonel bir futbolcu olan abisinin kendisi için PTT ile anlaşması üzerine PTT için forma giymeye başlar. Burada yıldızı parlayan Metin, Galatasaray'a önce kiralık olarak gider; performansı beğenilince de Galatasaray'ın sözleşmeli oyuncusu olur. Galatasaray'da oynadığı sırada milli takıma kadar yükselir.
Hem Galatasaray hem de milli takım performansı parlak olsa da, Metin Kurt'un asıl hatırlanacak özelliği sosyalist tavrıydı. Endüstrileşen futbol dünyasında sosyalist duruşunu koruyup oyuncu sendikası kurma girişimlerinde bulundu. Oyuncuların haklarını korumak için başkaldıran Kurt, bu onurlu duruşu yüzünden hem Galatasaray'dan hem de milli takımdan uzaklaştırıldı.
Futbolu oynamayı çok sevse de bunu bir meslek olarak edinmeyi ve futbolun endüstriyel yönünden nefret ederdi. Dışlanmak pahasına da olsa, faşist bir coğrafyada onurlu duruşunu hep korudu. Galatasaray'da olduğu dönemde sürekli çizgide oynadığı için 'Çizgi Metin' lakabını almıştı.
"Halka en yakın yer neresi? Çizgi. Ben de çizgide beklerdim. Antrenör ve idarecilerin olduğu tarafta oynamayı sevmiyorum. Kapalının önünde oynamak için bir devre sağ açık, bir devre de sol açık oynardım."
Bugünlerde şike, hem bir klübü hem de milli takımı yönetme, futbol federasyonunda sağlanan rantlar gibi konularla endüstrileşmenin en dibine batmış futbolu izlerken, Metin Kurt'u özlememek elde değil.
Kesmeşeker'in dediği gibi, "Metin Kurt gibi yalnızız ceza sahasında."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder